Erdoğan, yemekte yaptığı konuşmada, Uluslararası Aile Forumu katılımcılarıyla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Erdoğan, bu kapsamlı toplantının büyük ilgi gördüğünü ve umut dolu olduğunu kaydetti. “Endişelerimizin ve kaygılarımızın ortak olduğuna inanıyorum. Ailelere yönelik tehditlerin arttığı bir çağda, hepimiz ailelerimizi korumak istiyoruz,” dedi.
Forumun, ortak hedeflere ulaşmada güçlü bir birlikteliğin ilk adımı olacağına inandığını dile getiren Erdoğan, katılımcılara geldikleri için teşekkür ederek, yurtdışından gelen konuklara, “Türkiye’ye hoş geldiniz, bize mutluluk verdiniz” dedi.
Erdoğan, bir insanın hayat yolculuğunun evde başladığını belirterek, “Hayatı ve hayata dair tüm kavramları, değerleri ve duyguları ailede öğreniriz. Dolayısıyla aile toplumun en temel bileşenidir. Aynı zamanda çocuklar için bir okul, hastalar için bir şifa merkezi, yaşlılar için bir cennet ve tüm üyeler için en güvenli sığınaktır. Bu anlamda aile aynı zamanda ülkenin en önemli paydaşıdır. Aile, çocukları eğitmekten yaşlılara bakmaya kadar birçok sorumluluk taşır.” dedi.
Erdoğan, bu sorumlulukların aile içinde yerine getirilmesi gerektiğini ve toplumsal sorunlara dönüşmediğini kaydetti. “Çünkü aile birliğinin temeli kader birliğidir. Dahası, tüm somut olmayan kültür, gelenek, görenek ve geleneksel unsurlar aile aracılığıyla bir sonraki nesile aktarılır. Medeniyet mirası bununla aktarılır. Benzer şekilde, çocukların ulusal kimlik edinimi de ailede gerçekleşir. Tıpkı çiçekleri çoğaltmak için dalları suya koyduğumuz gibi, aile de medeniyet mirasının kök saldığı kadim bir su kaynağıdır. Aile sağlam durabilir, sağlıklı ve güçlü kalabilirse, toplum da dirençli olacaktır” dedi.
Toplumun kaderinin aile kurumunun kaderine bağlı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: “Ancak, bildiğiniz gibi, aileye yönelik tehditlerin kapsamı dünya çapında giderek daralıyor. Geleneksel aile yapısı dağılıyor. Toplum bir potaya atılıyor. Bütün bu girişimler ahlaki ve manevi değerlerimize yönelik. Çünkü bu dışsal olumsuz etkilere direnmemizi sağlayan şey milli kimliğimizdir. Bunun yanı sıra, aile kurumunu aşındırmaya çalışan mekanizmaların çocuklarımızın zihnini fethetmeye çalıştığının da farkındayız. Bu bir anlamda kaleyi içeriden almaktır.”
Uzmanların günümüz çocuklarının günde altı saatten fazla ekran başında vakit geçirdiğini söylediğini belirten Emine Erdoğan, “Her türlü zararlı ideolojiye, aile birliğini bozan yaşam tarzına ve hatta istismara karşı savunmasızlar. Dünya çapında genç nesiller kendi kültürlerinden yabancılaştıkları için bunun bedelini ödüyorlar.” dedi.
Yeni yeniden yaratma yöntemimizi nasıl bu
Erdoğan, teknoloji bağımlılığının yetişkinlerin de sıklıkla karşılaştığı bir sorun olduğunu vurguladı. Şöyle devam etti: “Her yaştan insan ‘dikkat ekonomisinin’ ürünü haline geldi. Sosyal hayatın giderek daha fazla sosyal medya platformlarına bağımlı hale geldiğini görmek beni çok üzüyor. Bu nedenle bazı ülkeler insanların hayatlarına geri dönmeleri için ‘çevrimdışı kafeler’ açtı. Dijital ürünleri bırakmak isteyenler buraya gelip okumaya veya el işi yapmaya odaklanmayı yeniden öğreniyorlar. Yüz yüze iletişimin tadını çıkarıyorlar. Sanal dünyaya bağımlı olmadan önce hayatın ne kadar doğal ve insani olduğunu hatırlıyorlar. İşlerin bu noktaya gelmesi gerçekten üzücü, değil mi? Yükü bir kenara bırakıp aile kurumunu desteklemek için daha fazla politika getirmenin zamanı geldiği yadsınamaz. Çünkü aile, tüm dünyadaki toplumların ortak değeridir ve tüm dinler için kutsaldır.”
Bu nedenle 2025’i “Aile Yılı” ilan ettiklerini kaydeden Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın üniversitelerden sivil topluma kadar tüm paydaşlarla çok yönlü çalışmalarını sürdüreceğini, evlilik yardımı, çocuk yardımı, aile indirimi gibi sosyal desteklerle aile birliğini güçlendireceğini söyledi.
Emine Erdoğan, UNICEF’in geçen yıl örnek proje olarak seçtiği “Sevgi Elçileri Projesi” sayesinde çok sayıda çocuğun koruyucu ailelere geri döndüğünü söyledi. “2002 yılında koruyucu aile bakımında sadece 515 çocuk varken, bugün sıcak evlerde ve sevgi dolu kollarda büyüyen 10 bin 617 çocuğumuz var.” dedi.
Ancak Erdoğan, savaş bölgelerindeki çocuklar için durumun böyle olmadığını söyledi. “7 Ekim 2023’ten bu yana 2.000’den fazla Filistinli aile ve tüm üyeleri kayboldu. Geriye sadece yardım çığlıklarını duymayan bir dünyaya gülümseyen insanların fotoğrafları kaldı. Hayatta kalan sadece bir üyesi olan yaklaşık 5.000 Filistinli aile var. Bu kapsamlı forum aracılığıyla uluslararası toplumun, aile dayanışmasının önemini kabul etmek için bir araya geldiğimizde bu gerçeği hissedeceğini umuyorum. Ailenin korunmasının evrensel bir hak olduğunu unutmayalım.”
Harvard Üniversitesi’nin araştırmasına göre insan mutluluğunun sırrının güçlü ve sürdürülebilir ilişkiler kurmaktan geçtiğini belirten Erdoğan, güçlü aile ilişkilerinin yaşam doyumu ve mutluluğu getirebileceğini söyledi.
Emini Erdoğan, güçlü bir ailenin insanların derslerinde ve iş hayatlarında başarılı olmalarını, psikolojik olarak güçlü olmalarını, kendilerini güvende hissetmelerini ve hayatta anlam arayışına ulaşmalarını sağladığını vurguladı. “Bu nedenle aile kurumunu korumanın en etkili yolunun gelenekleri korumak olduğunu düşünüyorum” dedi.
Erdoğan, bir araya gelmenin, birlikte kaliteli zaman geçirmenin, sevdiklerini ziyaret etmenin kaçınılmaması gerektiğini kaydetti. “Felaket öngörülerinin evlilik yaşını artırmasına ve doğum oranını düşürmesine izin vermemeliyiz. Eski, izole bir dünya insanlığın kaderi olmamalı” dedi. “Birlikte, güçlü bir ortak diyalog yoluyla, ailenin dünyada hak ettiği saygın yeri yükseltebiliriz. Aile konusunda sizinle dayanışma içinde olduğumuzu biliyorum ve birlikte çalışmaya istekli olduğumuzu açıkça belirtmek istiyorum.”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Emine Erdoğan’a günün anısına aile ağacının yer aldığı tabloyu hediye etti.
Erdoğan, gösteriye katılan medya mensuplarıyla bir süre sohbet ederek, fotoğraf çektirdi.
Emini Erdoğan, forum ve yemeğe ilişkin sosyal medya hesaplarından da paylaşımlarda bulundu.
Emine Erdoğan paylaştı; “Aile, insanlığın en eski, en kadim ve en değerli hazinesidir. Sağlıklı ve güçlü bir aile yapısı, nesillerin devamını, toplumsal barışı ve insan umudunun gerçekleşmesini sağlar. Bu inançla, Uluslararası Aile Forumu’nun görkemli gecesinde dünyanın dört bir yanından bakanlar ve uluslararası örgüt temsilcileriyle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyorum.” dedi.
Erdoğan, gelecekte güçlü bir toplum inşa etmek adına aile kurumunun karşı karşıya olduğu zorlukları birlikte ele aldıklarını ve çözüm yollarını birlikte düşündüklerini vurguladı. Şöyle devam etti: “Aileleri korumak ve gelecek nesillere sağlıklı toplumlar bırakmak için fikir ve deneyim paylaşımı olmazsa olmazdır. Çünkü aileler geliştiğinde dünya da gelişir. Ülkemin liderliğinde gerçekleşen bu önemli forumun, ailelerin merkezde olduğu daha adil ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru sağlam bir adım olduğuna içtenlikle inanıyorum. Bu anlamlı toplantıda Küresel Sıfır Atık Nezaket Beyannamesi’ni imzalayan, sadece aileleri değil aynı zamanda dünyayı da koruma iradelerini gösteren ve bizi ortak değerler altında birleştiren tüm değerli katılımcılara içten şükranlarımı sunmak istiyorum.”